RSS

1.GECE: PARİS'TE LİDO SHOW
Yemekten sonra, ayaklarımızın yürümekten su topladığını fark ettik. Uykusuzluğumuzun 40. Saatlerinde bir kahve içmek biraz iyi geldi. Fransa’da yapmak istediklerimizden biri de ünlü showlarından birini görmekti. Paris’in en önemli showu tabi ki “Moulin Rouge”. İkincisi de “Lido”. 

Moulin Rouge ile Lido’nun temelde iki farkı var. Moulin Rouge, Lido’ya göre biraz daha geleneksel kalıyor, Lido biraz daha modern. Diğer fark ise ücretten kaynaklanıyor. İkisi de pahalı olmakla birlikte, Moulin Rouge, Lido’ya göre ortalama 50 Euro kadar daha fazla. Bu showlar, ciddi anlamda ilgi gördüğünden eğer gitmek istiyorsanız bilet alma işini önceden halletmeniz gerekiyor. Gittiğiniz gün bilet bulma ihtimaliniz yok denecek kadar az. Bizim Lido’yu tercih etme nedenimiz, turumuzun ilk kısmı olan Champs Elysees’nin hemen üzerinde yer almasıydı. Bilet işini ise önceden tur operatörümüz aracılığı ile halletmiştik. Akşam showlarından sonuncusu, - her ikisi içinde 23.30’da başlıyor- diğer showlara göre daha ucuz. Ayrıca her iki show için de yemekli ve yemeksiz tercihleriniz var. Yemeksiz olan showa ½ şişe şampanya dahil. Lido ile ilgilenenler için http://www.lido.fr/ Her iki show için de online rezervasyon yaptırabiliyorsunuz.
Lido Show - Paris
Lido’ya gitmek için oturduğumuz kafeden 23.00’de kalktık. Ne oldu tahmin edin J Tabi ki sıra bekledik. Sırada beklerken en çok dikkat çeken şey ise Fransızların bu showa inanılmaz şık geldiği. O nedenle turist olan hemen anlaşılıyor J Normalde bayanlar için gece kıyafeti şartı aransa da, -ben bunu showun biletini aldıktan sonra öğrendim J- emin olabilirsiniz kot pantolonla da girmeniz problem olmuyor. Ama kendinizi biraz farklı ve tuhaf hissettiğinizi söylemeliyim. O nedenle hazırlıklı olmanızda fayda var.

Dekorasyonunu çok beğendiğimi belirtmeliyim. Yemekli olmayan showu satın almış olanlar, 4-6 kişilik masalarda bir arada oturtuluyor. Bu nedenle biraz rahatsızlık verici. Fakat bu sadece show başlayana kadar devam ediyor. Çünkü show başladığı andan itibaren başka bir dünyaya giriyorsunuz. Yüzlerce farklı dekor ve sanatçının yer aldığı show, hikaye olarak biraz birbirinden kopuk kalsa da, oldukça başarılı. Özellikle dekorlar değişirken kimi zaman ağzınızın açık kalması muhtemel. Benim en çok beğendiğim Mısır piramitlerinin olduğu kısım ve sahnenin ortasından havuz çıktığı bölümdü. Ayrıca showda yer alan sanatçılar gerçekten çok güzel.
                
www.tripadvisor.com adresindeki yorumları takip ediyorsanız, birçok olumsuz yoruma rastlayabilirsiniz. Fiyatları her ne kadar yüksek olsa da, ben kesinlikle aynı fikirde değilim. İlginç bir deneyim… Benim “iyi ki yapmışım” dediklerimden oldu hayatımda.
                
Show esnasında fotoğraf ve video çekmek yasak olsa da, showun kimi küçük kısımlarına youtube’den ulaşabilirsiniz.
                
Showdan çıktığımızda saat 02.00 idi. Metroya ulaşma şansımız olduğu halde uykusuzluğumuz 40 küsur saate ulaştığı için taksiye binmek istedik. Paris’ta taksileri yolda durduramıyorsunuz. Duraklarda beklemek gerekiyor. Taksi durağına doğru yürürken, gecenin bu saatlerinde Champs Elysees’nin ne kadar renkli olduğunu görebiliyorsunuz. Kaldırımlar ve caddeler oldukça kalabalık. Hatta o saatlerde trafiğin biraz sıkışık olduğunu bile söyleyebilirim. Pembe bir Cadillac limuzin görmek ise bence bizim şansımızdı. Gün boyunca caddede 6-7 tane Cadillac gördük, ama en güzeli pembesiydi J
Pembeyi yakalayamadık, bu gündüz gördüğümüz siyah...

                
Otele ulaştık ve tahmin edin ne yaptık J Tabi ki uyuduk…

Gizem TUTAR – Aralık 2011

Yeni Yazılar E-Mail Adresinize Gelsin!


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Paylaş
9